Evliliğiniz yıllarla birlikte heyecanı yitirdi monotonluğa girdi. Gençliğiniz saçlarınızdaki aklarla birlikte yerini olgunluğa bıraktı. Çocuklarınızın sesiyle yankılanan eviniz artık sessizliğe büründü. Eskiden boş ver dediğiniz sorunları ise gözünüzde büyütür, eşinizle sudan bahanelerle tartışır hale geldiniz. Orta yaş sendromu olan yaşamın bu geçiş sürecini kabusa çevirmek istemiyorsanız kendinize yeni uğraşılar bulmanız şart...
Doğanın dengesi yaşamın her anı için geçerlidir. Nasıl yaz yerini sonbahara bıraktığında insanın içini bir tuhaf bir duygu kaplar ilk etapta bocalar ve ne yapacağını bilemez bir hal alırsa yaşta böyledir. Gençlik dönemi yerini olgunluğa bıraktığında vücut sarkmaya, yüz kırışmaya, saçlar beyazlaşmaya, yakın gözlüğü yaşamın bir parçası haline geldiğinde, ağrılar sızılar arttığında kabul etmek istenmese de artık orta yaş dönemine adım atılmıştır. Yaşlılığa yaklaşıldığı hissedildiğinde korku kapılarak yanlışlar yapması çok doğaldır. Evliliklerinde ilk yıllarda görmezlikten gelinen problemler birden problem olur. Yakın bir dönem öncesine kadar üzerinde durulmayan konular hayat ilerlerken katılaşır; artık parasal sıkıntı, iş problemleri de yok kısacası uğraşı alanlarınız tükendi. Durum böyle olunca orta yaş problemleri ön plana çıkmaya başlar; kendimizi bulmamıza daha kötüsü kendimizi dinlememize zaman bırakır. Eşinizin yıllardır yaptığı şeylere sinirlenir, sudan bahanelerle kavga çıkartırsınız. Bu arada eşinizde bu durumdan etkilenmeye, sıkılmaya ve giderek yalnızlaşmaya başlar. Sevgi boşluğu, fikirsel ayrılıklar, müşterek tarafların eksikliği giderek araya uçurumlar sokar.
Arada sevgi ve saygı varsa "Evlilik terapistine" gidilir yardım alınır ya da birinden biri diğerine ihanet eder! İhanet eden kişi, içindeki sevgi, alaka boşluğunu başka bir birisiyle doldurur. İhanet edilen ise, bir şekilde haberdar olduğunda ipler kopar. Ama "evlilik terapisi" alınırsa, aradaki kopukluk ne zaman başladı, nereden bu duruma gelindi, uyuşmazlıklar neler, çocuklar ne kadar bundan etkilenir, bütün bunlar tek tek irdelenip paylaşılır. Dolayısı ile çiftler kendilerini, karşı tarafı, evliliklerini ne kadar iyi tanırlarsa, o kadar doğru çözümü bulur. Psikolojik üzüntülerin sebep olabileceği rahatsızlıklardan kurtularak, evlilik sanatı dediğimiz, konuşmak, dokunmak, hatta münakaşa etmenin dahi yollarını öğrenmek; ancak ve ancak "evlilik terapisi" almakla mümkündür.
Orta yaş sendromu zaman iyi değerlendirilir, yıllardır istenip de bir türlü gerçekleştirilmeyen hobilerle uğraşılır, sosyal aktivitilerle hayata renk katılırsa mutlu ve huzurlu bir ortamda yaşanır. Bu dönemi doyasıya , mutlu ve huzurlu yaşamak isteyenler için birkaç öneri;
• Kendinizi ve bilinmeyen yönleriniz keşfedin
• Hobilerinizi geliştirin ya da yeni uğraşılar bulun
• Sosyal aktivitelere katılın
• Eşinize daha çok zaman ayırın, yıllardır çocuklar, iş, para sıkıntısı derken yaşamayı unuttuğunu duyguları yeniden canlandırın
• Romantizm yaşayın, seyahatlere çıkın
• Kendinizi dinlemeyin..
• Hastalık hastası olmayın
• Her şeyi kendimize dert etmeyin
• Kendimizi mutsuz hissediyor hele panik ataklar başlamış, depresyon belirtileri, korkular da varsa. Mutlaka bir uzmandan yardım alın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder