15 Şubat 2012 Çarşamba

Cilt Lekelerinden Kurtulun

Gökhan OkanVücudunuzun en değerli giysisi derinizde kâbusunuz olan lekeler oluştu. Bu lekelerden kurtulmanın formülü; disiplinli bir tedavi ve peeling’dir.



Gökhan Okan
Dermatoloji Uzmanı





Leke, cildimize renk kazandıran melanin hücrelerinin fazla çalışmasından kaynaklanan bir sorundur. Melanin pigmentinin derinliğine göre lekeler epidermal (yüzeyel) ya da dermal (derin) olmak üzere ikiye ayrılır. Yüzeysel lekelerde melanin derinin üst tabakasında yoğunlaşmışken, derin olanlarda yoğun melanin alt deriye kadar ulaşmaktadır. Lekeler belirli bir alanda lokalize olabileceği gibi, yaygın geniş yerleşimde gösterebilir. Bayan hastalarda lekeler daha sıktır ve rahatsız edicidir.


Melanin hücrelerinin fazla çalışması çok sayıda sebebi vardır.
Kullanılan ilaçlar, sistemik hastalıklar (böbrek üstü bezi, tiroit bezi ve bazı bağırsak hastalıkları, demir metabolizması bozuklukları) yanlış kozmetik kullanımı, genetik nedenler, uzun süreli ve yoğun güneşe maruz kalınması, bazı enfeksiyon hastalıkları ve dermatolojik hastalıklar lekeye neden olabilecek başlıca sebeplerdir.


Doğum kontrol hapları, antihipertansifler, antibiyotikler, antipsikotikler, antidepresanlar, ağır metaller ve antineoplastikler kadının kâbusu cilt lekelerini artıran ilaç gruplarıdır. Bu ilaç gruplarının içinde en önemlisi doğum kontrol haplarıdır. Son zamanlarda osteoporozu önlemek için östrojen ve progesteron içeren ilaç rejimi menopozdaki bayanlarda da leke oluşmasına sebep olmaktadır.


Gebelik lekelere neden olan bir diğer sebeptir.
Doğum kontrol hapı kullanan ve hamile bayanların yaz döneminde lekelenme riskinden dolayı güneş koruyucu kullanmaları gerekir.


Kozmetik ürünlerin içinde bulunan bazı maddeler güneşe karşı hassasiyet yaratarak leke artışına neden olabilir. Özellikle esans içeren kozmetik ürünlerin güneşe karşı hassasiyet yaratma riskleri bulunmaktadır. Bu sebepten kişilerin yaz aylarında kış mevsimine göre daha az kozmetik kullanmaları ve kullanacakları kozmetiklerin güneş koruyucu içermesine dikkat etmeleri önerilir.


Bitkilerle temas sonrası güneşe maruz kalınması ciltte lekelenmelere neden olan bir diğer sebeptir. Bitkilerde bulunan furokumarin maddesi güneş ışınları ile kimyasal reaksiyona girerek leke oluşmasına sebep verir. Temasın olduğu alan boyunca lekelenme görülür.


Cilt rengi koyu olan kişilerde, aktif melanosit sayısı açık renkli olan kişilere göre daha fazladır. Bu sebepten leke sorunu esmerlerde daha belirgindir. Cilt yaraları ve dermatolojik hastalıklar esmer kişilerde lekeyle iyileşir. Sivilce, egzama ve liken gibi dermatolojik hastalıkların iyileşmesi leke şeklinde olacağı gibi; ağda, düşme, sürtünme, yanık ve çizilme gibi nedenlerle tahriş olan deri bölgeleri de renk koyulaşması şeklinde iyileşir. Postlezyonel hiperpigmentasyon diye isimlendirdiğimiz bu durum esmer kişilerde daha belirgindir. Kişiler derilerinin fazla zarar görmemesi konusunda dikkatli olmalıdır. Sivilcelerini sıkmamaları, egzamalarını kaşımamaları, yara kabuklarını koparmamaları ve mevcut dermatolojik rahatsızlıklarını hemen tedavi ettirmeleri gerekir.


Solar lentigines ya da karaciğer lekeleri dediğimiz lekeler; açık tenli kişilerde, güneş gören alanlarda görülen düz açık kahverengi ile koyu kahverengi tonları arasında oval lekelerdir. El sırtı, göğüs, sırt, omuz ve yüzde görülürler. Orta yaşlarda görülmeye başlarlar ve yıllar içinde sayıları artar. Güneş koruyucu kullanımı ve güneşten kaçınarak yeni leke oluşumu engellenir.


Leke tedavisi disiplin gerektiren bir tedavidir.
Epidermal yerleşimli lekelerde tedaviden daha çabuk yanıt alınırken dermal yerleşimli olanlarda daha uzun tedavi gerekmektedir. Güneş koruyucular tedavinin en önemli basamağıdır. Güneş koruyucular kapalı ortamlarda bile kullanılmalıdır. Kişiler ciltlerini tahriş edici ürün kullanımından kaçınmalıdırlar. Lekeye neden olabilecek dahili hastalıktan şüpheleniliyorsa onun araştırması yapılmalıdır. İlaç kökenli leke artışı olasılığında riskli olan ilaç kesilmelidir.


Leke tedavisinde renk açıcı kremler ve peeling yöntemlerine başvurulur. Renk açıcı kremler; hidrokinon, retinoik asit, azeleik asit, kojik asit, arbutin ve glikolik asit gibi maddeler içermektedir. Bu maddeleri içeren ürünler tek başına kullanılabileceği gibi birbirleriyle kombine bir şekilde de kullanılabilir. Tedavinin mutlaka dermatolog kontrolünde olunması gerekir. Tedavide alınacak cevap iki ay sonra kendini belli etmeye başlar. Mutlaka güneş koruyucu ile birlikte kullanılmaları gerekir.


Peeling: leke tedavisinde kurtarıcı yöntem
Özellikle derin yerleşimli olduğu düşünülen lekelerde peeling yöntemi, evde kullanılacak krem tedavisiyle birlikte daha iyi cevap verir. Peeling, meyve asitli ya da TCA peeling şeklinde olabilir. Amaç hem deride lekeli olan hücrelerin soyularak atılmasını sağlamak, hem de ciltteki renk hücrelerinde renk üretimini baskılamaktır.


Peeling tedavisi, iki ya da üçer hafta arayla dört ila altı seans arasında yapılır. Peeling işlemi için kullanılacak asidin konsantrasyonun güçlü olmamasına dikkat edilmelidir. Güneş koruyucu kullanımı tedavi sonrası devam ettirilmelidir. Peeling sonrası ciltte kızarıklık, hafif kabuklanma ve kepeklenme gibi bulgular gözlenebilir. Bu bulgular birkaç günde nemlendiricilerle hafifler.


Leke tedavisi bir sistemik protokol şeklinde de gerçekleştirilebilir. Kişide leke sorununun yanında güneş hasarı, kırışıklık ve mat görüntü gibi yakınmalar varsa hem kişinin kullanacağı ürün tedavisi hem de yapılan peeling uygulamasıyla lekeler açılır. Bu uygulama sayesinde aynı zamanda cilde parlak, sağlıklı, canlı bir görünüm kazandırılır. Özellikle leke sorunun yanında amaç cildin görünümünün değişmesi, sağlıklı bir görünüm kazandırmaksa bu sistem bu hedefe yöneliktir. Renk artışında azalmanın yanında ince kırışıklıklarda, ciltteki sarkmada ve solgun görünümde azalma gibi yaşlanmadan kaynaklanan sorunlar da hafifletilmiş olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder