15 Şubat 2012 Çarşamba

Eşler Arasındaki Mesafenin Dozu...


Prof. Dr. Bekir LeventAynı evin içinde mesafeli olmanın eşleri sıkıntıya sokabildiği gibi, aşırı yakınlaşma da benzer biçimde mutsuzluğa yol açabiliyor.



Prof. Dr. Bekir Levent
Psikiyatr






Aileyi oluşturan bireylerin ruhsal yapıları, davranış  biçimleri, yetişme tarzları, çevreleri ve beklentilerindeki  farklılıkların aile içindeki sorunların en önemli nedenlerini  oluşturur.



Eşler arasındaki tartışmaları tırmandıran en önemli  etken birbirleri arasındaki mesafeyi iyi dengeleyememektir. Yapılan aile araştırmaları, en  sağılklı ailelerde uzaklık ve yakınlık kavramlarının bir denge içinde  olduğunu ortaya koydu.  



Mesafe ayarını iyi kuran ailelelerde, eşlerin zaman zaman kendi  hobileriyle ilgilenmek ve arkadaşlarıyla görüşmek gibi  alışkanlıklarının bulunur ve böylece daha mutlu olurlar. Orta derecede sağlıklı ailelerde ise mesafenin geleneksel cinsiyet rolleriyle ayarlanır.  



Cinsiyetin getirdiği rollerdeki keskin farklar zaten bir anlamda eşler arasındaki mesafeyi belirliyor. Örneğin, kadın daha  duygusal davranarak yakınlığın sigortası olurken, erkek daha ciddi  durup mesafeyi güvence altına alıyor.



Yakınlaşma korkusu   



Çeşitli nedenlerle yakınlaşma korkusu olan iki insan  birbirine çok yaklaştığında ise bu kez kavgaların mesafe ayarının  sigortası durumuna geçer, ancak kavganın ya da tartışmaların da  haklı çıkmak için değil çözüm bulmaya yönelik olması gerekir.  



Tartışmak uygun ve belki de en vazgeçilmez bir araçtır. Bundan kaçınıldığında tartışmanın yerini ``akıl  okumak`` alır. Bu ise daha vahim sonuçlara yol açar.



Çiftler, (nasılsa birşey değişmiyor) düşüncesiyle ya tartışmaz  ya da tartışınca uzlaşamaz. Genellikle herkes kendi söylemek  istediğini söyler, ancak karşı tarafı gerçekten dinlemez. Hiç  tartışmayan çiftler için ise evlilik çekilmez bir hal alır.  



  Tartışmayıp akıl okumayı tercih eden çiftler kendi kendilerine  konuşur. Örneğin; kadın (artık bana hiç dokunmuyor, muhtemelen beni  sevmiyor, acaba bir başkası mı var?), erkek ise (dokunursam beni  reddedecek, ben en iyisi reddedilmektense televizyon seyredeyim) diye  akıl okur.  



  Böylece kötü bir alışkanlık olan akıl okuma yanılgılar ve  çözümsüzlüğe neden olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder