15 Şubat 2012 Çarşamba

Gençler Sorunlarınızı Uyuşturucu Çözmez!

Prof. Dr. Hilal ÖzcebeMadde kullanımı, özellikle son yıllarda Türkiye’de büyük şehirlerde yaşayan gençler arasında artış gösterme eğiliminde.


Prof. Dr. Hilal Özcebe





Dünyada en çok ve yaygın olarak kullanılan maddenin esrar olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra, toplumda kokain, afyon ve türevleri, uyku ilaçları, benzodiazepinler ve amfetamin gibi uyarıcıların kullanımı da artmaktadır. Türkiye’de yapılan pek çok çalışma en sık kullanılan maddelerin esrar ve afyon türevleri olduğunu belirtmektedir. Yasal olarak eczanelerde bulunan barbiturat, amfetamin, sedatifler ve trankilizanlar gibi bazı maddeler tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Ancak bu maddelerin kötü amaçlı kullanımları da söz konusudur.


Madde Kullanımının Boyutlarını Ne Kadar Biliyoruz?
Madde kullanımı çoğunlukla kullanıcılar tarafından gizlenmektedir. Bu durum, madde kullanıcılarının tespitini, dolayısıyla da kişilerin bu davranışlarından uzaklaşmalarına yönelik uygulamaları geciktirmekte ve engellemektedir.


Türkiye’nin çok farklı bölgelerinde yapılan araştırmada, ortaöğretim okulu öğrencileri arasında yaşam boyu esrar kullanımı %4,0, uçucu madde kullanımı %5,1, eroin ve ekstazi kullanımı %2,5 bulunmuştur.


Madde Kullanımının Sebepleri Nelerdir?
Gençler pek çok nedene bağlı olarak madde kullanımına yönelmektedirler. Bu nedenler arasında ailenin ilgisizliği ve aile yapısının bozulması yer almaktadır. Gencin karşılaştığı sorunları ailesi ile paylaşması ve gencin çözüm önerilerini bulmayı öğrenmesi gerekir. Aileden bu konuda ilgi göremeyen gençler, zorluklarla başa çıkmada yetersiz kalabilirler.


Arkadaş etkisi de madde kullanımının nedenlerinin başında yer almaktadır. Gencin arkadaş grubunda madde kullanımı varsa, genç bu gruba kabul edilmek için madde kullanımına başlayabilmektedir. Gençlerin kişilik yapılarının güçlendirilmesi ve madde kullanımının ret etme becerilerinin geliştirilmesi gerekir. Bu da gençlere  “hayır diyebilme” davranışının yerleştirilmesi ile sağlanabilir.


Kişilerin yaşadıkları çevreler ve sahip oldukları olanaklar, madde kullanımını ve kullanılan maddenin türünü etkilemektedir. Örneğin, uçucu madde kullanımı sokakta yaşayan çocuklar arasında daha yaygındır.


Madde satıcıları gençleri hedef grup olarak belirlemektedirler. Gençler gelişme evrelerinde oldukları, yeni şeyleri denemeye meraklı oldukları ve yeni davranışlar edindikleri için madde kullanımını erişkinlerden daha kolay kabul edebilirler. Çevrede madde satıcılarının olması ve gençlere ulaşabilmesi de madde kullanımının artmasına neden olmaktadır. Bu kişiler gençlere başlangıçta düşük fiyatla hatta ücretsiz madde sağlamaktadırlar. Genç madde kullanımına başladıktan sonra satıcılar ücretleri yükseltmektedirler. Satıcılar, maddeyi almaya parası yetmeyen gençleri madde satışı ve seks piyasasında kullanmaktadırlar.


Ergenlik döneminde kimlik bocalamaları sırasında ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir.Gençler zararlı alışkanlıkları edindiklerinde ruhsal sorunlarını çözdüklerini düşünebilmektedirler.


Kişilik özellikleri de madde kullanımını etkilemektedir. Yasakları deneme isteği, asîlik, geleneksel otoriteye karşı gelme, bağımsızlığa duyulan güçlü istek, macera isteği, amaçsızlık, boşluk duygusu, kendine güven duygusunun yetersiz olması ya da sorumluluktan kaçma gibi özellikler bu olumsuz davranışın kazanılmasını kolaylaştırmaktadır. Maddelerle ilgili yanlış bilgi ve tutumlar da bu süreci hızlandırmaktadır.


Maddelerin büyük bir kısmı kişileri kolaylıkla bağımlı hâle getirmektedir. Bu maddelerin ilk kullanımlarında oluşturdukları etkilerin başında “ikinci defa alımının ve aynı duygunun yaşanılmasının istenmesi” gelmektedir. Bazı maddelerin bir defa kullanımının dahi bağımlılık yaptığı bilinmektedir.


Madde Bağımlılığı Nasıl Başlar?
Madde kullanımının alışma, doyma ve düşünlük olmak üzere üç aşaması vardır. Madde kullanımının ilk aşaması olan alışma aşaması genellikle denemek amaçlı başlar. Bu dönemde maddelerin aldatıcı etkisi baskındır. Kişi kendisinin bağımlı olmadığını ve istediği zaman bırakabileceğini düşünür. Kişinin etrafı ile iletişimde zorlanması, yeni arkadaşlar edinmesi, para harcama şeklinin değişmesi madde kullanımını düşündürür. Kişi maddeyi yaşamının bir parçası haline getirdiğinde doyma dönemindedir. Maddeyi almadığında yoksunluk belirtileri çıktığı için maddeyi almadan yaşayamayacağını hisseder. Madde kullanımı nedeniyle okul, iş ve ev yaşantısında iletişim sorunları ve çatışmalar yaşar. Bedensel yakınmaları da başlar. Düşkünlük dönemi, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir yıkım dönemidir. Bedensel hastalıklar ortaya çıkar, beslenme bozukluğu oluşur, madde bulabilmek için her yola başvurabilir. Bu üç aşamada ortaya çıkan sorunlar ve sonuçları aşağıda detaylı olarak verilmiştir.


Madde kullanımı kişinin yaşam kalitesini etkilemektedir. Madde kullanan gencin beslenme şekli ve düzeni bozulur, bedensel sağlığı olumsuz olarak etkilenir. Madde kullanımı ile beyin hasarı oluşur. Kullanılan dozun giderek artması beyin hasarının artmasına neden olur. Zihinsel kapasitenin azalmanın ilk belirtisi okul başarısızlığı şeklinde ortaya çıkar. Maddenin alınma süresi ve alınan doz miktarı zihinsel kapasitenin daha da azalmasına neden olur.


Kişide bakımsız bir görüntünün yanı sıra ruhsal olarak çöküntü hâli de görülür. Madde kullanıcıları hayattan zevk almayan, yalnızca madde kullanımını düşünen ve yaşamdan beklentisi olmayan bireyler hâline gelebilirler.


Madde bağımlılığı fiziksel kontrolü, değerlendirme ve karar verme yeteneğini azaltır. Bu kişilerin şiddet davranışlarına, intihar girişimlerine eğilimi artmaktadır. Madde bağımlılığı sonucunda fiziksel ve zihinsel fonksiyonlarda azalma kazalara neden olabilir. Böylece yaralanma ve ölümler meydana gelebilir. Madde kullanımı ile reflekslerde azalma olur ve kişiler olaylar karşısında vermeleri gereken tepkileri düşünsel ve davranışsal olarak veremezler. Örneğin, madde kullanımı sonrası otomobil kullanma sırasında trafik kazası olma olasılığı çok yüksektir. Madde kişilerin güvenli olmayan cinsel ilişkiye girme eğilimini artırarak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma riskini de yükseltir. Bu hastalıklar yaşam boyu devam edecek sağlık sorunlarına neden olabilir. En son aşamada maddenin gelişen tolerans ile birlikte yüksek dozda alınması ölüme neden olmaktadır.


Madde kullanımı ile suç işleme arasında ilişki bulunmaktadır. Kişi, madde kullanımının devam etmesi için gerekli olan maddi gelirin yasa dışı yollardan sağlanması yoluna sapabilir. Ülkemizde, uyuşturucu maddelerin imâli, ithâli, alınıp satılması, bulundurulması, alımına yardımcı olunması, sahte reçete düzenlenerek alınması kanunlar önünde suç olarak kabul edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder