15 Şubat 2012 Çarşamba

Glokom Nedir?

Op. Dr. Olcay ŞahinOrtak karakteri görme sinir basinda ilerleyici tahribat yapan ve bu nedenle kör edici potansiyeli olan, genellikle göziçi basıncı yüksekliğiyle seyreden göz hastalığı glokom olarak anılır.


Op. Dr. Olcay Sahin
Göz Hastalıkları Uzm.





Glokomun çeşitli tiplerinin oluşum şekli, klinik görünümü ve tedavisi birbirinden çok farklıdır. Glokom bazen yıllarca sessiz sedasız gözü körlüğe götürebilen sinsi, bazen de şiddetli ağrı, kusma, kızarıklık ve görme azalması tablosu yaratabilen acil bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir. Göz içi basıncı genellikle yüksek olmakla birlikte, normal göziçi basınçlı tipi de vardır.

Glokomda;
* Göziçi basıncı
* Optik sinir başı hasarı
* Görme alanı kayıpları
* Drenaj açıları incelenir ve takip edilir.


 


Göz içi basıncı artışı
Gözün içinde kornea arka yüzü ile lens ön yüzü arasındaki boşluğu dolduran hümör aköz denilen bir sıvı vardır. Bu sıvı gozdeki silier cisimden sürekli olarak salgılanır, vücudun damarsız yegane yapıları olan lens ve korneanın beslenmesini ve metabolizmasını sağlar ve irisin önündeki drenaj açısından, trabekulum denilen bölgeden göz dışına çıkarak tekrar kan akımına karışır. Hümör aközun salgılanması ve boşaltılası hep dengededir ve gözde gün boyu hafif değişkenlikler gösteren bir basınç sağlar. Hümör aközün salgılanamaması gözü söndürür, gözü terkedememesi ise patlayacakmış gibi bir basınçla glokom krizine yol açar. Normal göz içi basıncı 6-21 mmHg değerleri arası kabul edilir. Bu basınç gün boyu değişkenlik gösterir. Güniçinde 5 mmHg lık basınç farkı glokom şüphesi uyandırır. Herkesin gözünün göziçi basıncına dayanıklığı farklılık gösterebilir. Bazı gözlerde normal sayılan değerler bile glokom hasarı yapabilirken (normal tansiyonlu glokom), bazı kişilerde ise yüksek sayılan (22-26mmHg) göz içi basıncı göze hiç zarar vermeyebilir (oküler hipertansiyon). Eğer optik sinir başında veya görme alanında glokoma ait hasarlar tespit edilirse veya drenaj açısı yapısında glokoma özgü değişiklikler tespit edilirse glokom teşhisi konur.


Glokom Tipleri

Yaşa göre sınıflama:
* Konjenital (0 yaş),
* İnfantil (0-2 yaş),
* Juvenil (2-34 yaş)
* Erişkin (35+ yaş)

Mekanizmaya göre sınıflama:
* Gelişimsel (Konjenital, infantil, ve juvenil)
* Açık açılı
* Kapalı açılı
* Karışık tip

Drenaj açısı anatomik olarak açıksa ve trabeküler ağın önünde bir engel yoksa açık açılı, eğer bu açı iris ya da başka dokularca kapanmışsa kapalı açılı glokomdan bahsedilir. Gelişimsel tipte açı elemanlarının anatomik bozuklukları ön plana çıkar.


Konjenital ve infantil glokomlar
1/10 000 doğumda görülür. Glokomlu bebeklerde göziçi basıncı yükselince kornea saydamlığını yitirip buğulanır, göz yaşarmaya başlar. Anne babanın ilk ilgisini çeken bulgular bunlardır. 3 yaşından önce göz içi basıncı artmış ve bu durum farkedilmemişse göz büyümeye başlar(okuz gozu gorunumu). Bu durum tek taraflıysa rahatça tanınır, çift taraflıysa tanı gecikebilir.
Bu tip glokomlarda tedavi hemen her zaman cerrahidir. Cerrahide teknikler goniotomi, ve kombine trabekulotomi ve trabekulektomidir. Doğumsal yapısal problemler nedeniyle ameliyatların tekrarına ve çok yakın takiplere ihtiyaç duyulabilir.


Açık açılı glokomlar
Yüksek basınçlı, normal basınçlı ve ikincil tipleri vardır.

En sık görülen tipi yüksek göz içi basınçlı olanıdır. Yaklaşık 1/100 oranında görülür ve hastaların yarısından çoğu durumunun farkında değildir. Tedavisiz kalırsa yıllar içinde sinsi bir şekilde kör edici özellik taşır.

Trabekuler ağın kanallarının ‘kireçlenmesi’ üzerine hümör aköz gözü terketmekte zorlanmaya başlar ve böylece göz içindeki basınç artmaya başlar. Artan bu basınç retinanın sinir liflerini mekanik etkiyle tahrip etmeye başlar. Sinir lifi tahribatı en iyi görme alanı incelemeleriyle takip edilir. Bu tahribatlar belli bir seviyeye ulaştığında görme siniri kafasında çökmeye sebep olurlar. Çökme miktarı ile hasar doğru orantılıdır. Tedavi edilmemiş kontrolsüz glokom tüm optik sinir kafasının çökmesine neden olarak görmeyi sona erdirir. Ailede glokom,miyopluk, diabet ve hipertansiyon bu tip glokoma risk faktörü olarak anılırlar.

Normal göz içi basınçlı açık açılı glokomda tüm diğer glokomların aksine göziçi basıncı evrensel normal değer olarak kabul edilen sınırlar içindedir, göziçi basıncı 22 mmHg yı aşmaz. Bu gözlerin optik sinir başının dolaşım yetmezliği nedeniyle narinleşmesi normal sayılan göziçi basınçlarına dahi dayanamamasına sebep olur. Göz içi basıncı normalken optik sinir kafası çukurlaşır ve görme alanı defektleri oluşur. Migren ve Reynaud fenomeni (soğukta parmakları çok üşüyüp moraranlar) gibi vazospastik durumlar, antihipertansif tedavi kullanıp tansiyonu gece çok düşen kişiler normal tansiyonlu glokom için risk faktörü taşırlar. Asya ırkında bu tip glokom daha sık gözlenir.Özellikle yaşlılıkta sıktır.

Kortizon kullanımı, travma, inflamasyon ve bazı özel göz durumları da ikincil etkiyle açık açılı gloma neden olabilir.

Açık açılı glokomda amaç göz içi basıncını azaltarak sinir lifleri tahribatını engellemektir.. Glokom ilaçlarının bazıları hümör aközün yapımını azaltırken bazıları da hümör aközün gözü terketmesini kolaylaştırırlar. Tedavinin etkinliği görme alanı tetkikleri ve optik sinir başı çukurluğunun takibi ile gözlenir. Tıbbi tedaviye görme alanında tahribat durduruldukça devam edilir. Bunun için gerekirse 2li veya 3lü ilaç kombinasyonları kullanılır. Tedaviye rağmen görme alanı hasarı artıyorsa cerrahi müdahale yapılır. Ayrıca doktor takip güçlüğü olan, ilaç kullanımında veya kontrole gelişte ihmalkar davranan kişilerde erkenden glokom ameliyatı yapmak gereğini duyabilir.Ameliyattan sonrada görme alanı takibi çok önemlidir. Ameliyattan sonra da ilaç kullanmak veya mükerrer ameliyatlar gerekebilir.

Açık açılı glokomda kullanılan ameliyat yöntemleri trabekulektomi ve viskokanalostomidir. Her iki yöntemde de amaç hümör aközkün gözü rahatça terk etmesini sağlayacak bir kanal açılmasıdır.

Glokomda trabeküler ağa argon laser uygulanması da glokom tedavi seçenekleri içindedir. Bu uygulama göz basıncını yüzde 30 kadar azaltabilmekte, fakat etkisi 5 yıl içinde çok azalmaktadır. Bu yüzden laser ancak 26 mmHg ya kadar ki basınçlılarda, ilaç tedavisine uymayan fakat ameliyat da edilemeyen hastalarda vakit kazanmak istendiğinde daha uygun bir seçenektir.


Açı Kapanması Glokomu (Glokom krizi)
Daha çok drenaj açısı dar veya kapanmaya meyilli göz yapılı kişilerde gözlenir. Trabekuler drenaj normaldir. Gözbebeği genişleyip irisin drenaj açısının üstünü örtüp tıkaması hümör aközün göz içinde sıkışmasına sebep olur. Göz içi basıncı 50mmHg nın üstüne çıkar. Böylece kornea ödemlenir, görme bozulur ve renkli halkalar görülür. Bu seviyelerdeki göziçi basıncı gözbebeğini felç eder. Göz aşırı duyarlı ve ağrılı olur. Göz ağrısı kusmaya neden olabilicek kadar şiddetlidir. Bu durum glokom krizidir. Kriz nadiren kendi kendine çözülebilse de çoğunlukla tıbbi müdahale gerektirir. Bu durum gizli, subakut, akut şekillerde karşımıza çıkabilir. Atak geçtikten veya tedavi edildikten sonra kronik hal alabilir, hatta kontrolsüz kalınırsa göz tümüyle de kaybedilebilir.

Genellikle drenaj açısı dar kişiler doktorları tarafından böyle bir kriz için uyarılırlar. Gözde ağrı gözün sertleşmesiyle birlikteyse hemen doktora başvurulmalıdır. Kişinin kendi göz tansiyonunu parmağıyla kontrolü mümkündür.

Glokom krizinde Diazomid ve Mannitolile acil tıbbi tedaviye başlanır, göz bebekleri küçültülür. Kriz bunlara rağmen çözülmüyorsa bir cerrahi müdahaleye gerek duyulabilir. Kriz çözülünce YAG laser ile iris delinerek yeni pasaj sağlanır. Bu da yetersizse glokom cerrahisi uygulanır.

Glokom krizi ortalama 60 yaşlarında, kadınlarda 4 kez daha fazla, ve anatomik özelliği nedeniyle aile öykülülerde daha fazla gözlenir. Bunun yanında diabet, göz damar tıkanıklıkları, üveit, komplikasyonlu katarakt ameliyatları, ve çok çeşitli durumlar ikincil olarak açı kapanması glokomuna sebep olurlar. Bazen de açık açılı glokomla açı kapanması glokomu birlikte seyrederler.


Oküler Hipertansiyon
Göziçi basıncı 22 mmHg ve üstü olup görme sinir liflerinde herhangi bir glokom hasarı saptanmamış ise bu durum glokom olarak kabul edilmez. Oküler hipertansiyon olarak adlandırılan bu durumda tedaviye gerek duyulmaz. Göz içi basıncı yüksek seyrettikçe uygun aralarla görme alanı tetkikleri yapılır. Görme sinir liflerinin sağlıklı olduğu belgelendiği sürece hasta tedavisiz takip edilir.


Önemli Noktalar
* Glokom körlükle sonlanabilecek sinsi bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir.
* Glokom teşhisini ancak muayene ile göz doktoru koyar, bu yüzden 2 yılda bir göz muayenesi gereklidir.
* Ailede glokom olanlar daha fazla risk altındadırlar ve her yıl muayene olmaları gereklidir.
* Glokom ilerleyici bir hastalık olduğundan tedavi ve doktor kontrolünü aksatmamak önem taşır.
* Gözü büyüyen, yaşaran veya saydamlığı bozulan çocukların doğumsal glokom şüphesiyle göz muayenesinden geçirilmesi gereklidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder