15 Şubat 2012 Çarşamba

Sedef Hastaları Dikkat!


Prof. Dr. Nilgün AtakanÖzellikle 30’lu, 40’lı yaşlarda ortaya çıkan ve toplumun ortalama yüzde 3’ünde görülen sedef çoğunlukla deride beyaz üzeri kepeklerle kaplı plaklarla kendini gösteriyor.



Prof. Dr. Nilgün Atakan
Deri ve Zührevi Hast. Öğrt. Üye.






Sedef hastalarını deri döküntüleri dışında tehdit eden başka sağlık sorunları da bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre özellikle şiddetli seyreden sedef hastalarının yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve kolesterol gibi damarsal hastalıkların yanısıra lenfoma türü kanserler, obezite ve diyabet gibi hastalıklara daha yatkın olduğu görülüyor.



Sedef Hastalığı Yaş- Cinsiyet Gözetmiyor
Kesin nedeni belirlenemeyen ancak bir genler topluluğu ile ilişkisi olduğu bilinen sedef toplumun yaklaşık yüzde 3’ünü etkileyen bir deri hastalığı. Aynı diyabet gibi kronik bir hastalık olan sedef en çok 30’lu 40’lı yaşlarda ortaya çıksa da yaş ve cinsiyet ayırt etmiyor. Deride beyaz, sınırları belirgin, üzeri kepekli plaklarla kendini belli eden sistemik bir hastalık olarak kabul edilen sedef derinin ötesinde eklemler, tırnaklar gibi bölgelerde de tutulum gösterebiliyor. Esas belirtileri, dirsek, diz, kalçalar, saçlı deride görülen kepekli plaklarla seyreden hastalıkta büyüklükleri birkaç milimetreden 15-20 santimetreye kadar çıkan oluşumlar gözleniyor.



Sedef hastaları diğer bazı kronik hastalıklara meyillidir. Yapılan çalışmalar özellikle şiddetli seyreden yani vücudunun büyük bir bölümünde sedef olan, sedefleri kalın olan, özellikle saçlı derisinde yaygın sedef bulunan hastaların büyük çoğunluğunun obez olduklarını ortaya koyuyor. Sedef derinin üst tabakasında anormal ve hızlı bir hücre çoğalması ile ortaya çıkar. Deride çoğalan ve sedef görüntülü plakların oluşmasına neden olan mekanizmalarla hastalık sadece deride kendini göstermez damar sisteminde, damar yapısında ve başka organlarda da çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasını tetikler.



Sedef Hastaları Diyabet Ve Kalp Damar Hastalıklarına Yatkın 
Sedef hastaları damarsal hastalıklara daha yatkındır. Sıklıkla yüksek kolesterol, hiperlipidemi ve yüksek tansiyon sorunu yaşadıklarını gözlemliyoruz. Şiddetli sedef görülen hastalarda ayrıca kalp hastalıkları ve lenfoma türü kanserler, obezite, diyabet daha sık görülür.



Hastaların yalnızca sedeflerini tedavi etmesi yeterli olmaz. Bu hastaların bir yaşam biçimi oluşturması gerekir. Normal kiloya düşmeleri, sigara ve alkolü bırakmaları, kolesterol ve kan yağlarını normal seviyeye düşürmek için çaba göstermeleri ve egzersiz yapmaları çok önemlidir.



Ailesinde Sedef Olanlar Risk Altında
Sedef bulaşıcı bir hastalık değildir ancak altında yatan genetik nedenlerden ötürü ailesinde sedef olan kişilerde daha sık görülür. Hastalığın ortaya çıkışını tetikleyen faktörler olabilir ancak altta yatan asıl neden genetik yatkınlıktır. Yapılan çalışmalarda çocukluk çağında ortaya çıkan sedef hastalarının yaklaşık 3’te birinin birinci derece akrabalarında sedef olduğu tespit edilmiştir. Gençlerde çıkan sedefte ise hastaların yaklaşık yüzde 70’inin akrabalarında sedef olduğunu gözlemlenmiştir. Özellikle çocukluğunda çok fazla üst solunum yolu enfeksiyonu geçirenler ve sık hastalanarak çok ilaç kullanmak zorunda kalanlar risk grubundadır.



Eklemlerde Görülen Ağrılı Şişlikler Ciddiye Alınmalı
Sedefin ortaya çıkışında rol oynayan hücre ve medyatörler eklemleri etkileyerek romatizma türü hastalıkların ortaya çıkmasına da neden olur. Sedef hastalarının özellikle el ve ayak parmaklarındaki küçük eklemlerinde ağrılı şişlikler olduğunda hemen hekime başvurmak gerekir. Hastalık el eklemleri, diz, ayak bileği, kalça ve omurgada da görülebilir.  Hareket kısıtlılığı ve tutukluk ile kendini gösteren hastalığın ilaçla tedavisi mümkündür. Teşhis çok önemli zamanında doğru tedavi göremeyen hastalarda ortaya çıkabilecek eklem bozukluklarının geriye dönüşü yoktur.



Balıklı Göl Daha Zararlı Olabilir Mi?
Balıklı Göl Sedef hastaları tarafından umut olarak görülür. Hijyen koşullarının çok uygun olmaması nedeniyle kan yoluyla bulaşan hastalıkların yayılmasına neden olabilir mi endişesi taşıyoruz. Çünkü balıklar sedef plakalarını ısırarak kaldırırken kanamaya neden olarak kişiden kişiye hastalık geçmesine sebep olabilirler. Balıklar bazen deride travmaya neden olabilir. Hastalar bazen bize çok daha şiddetli bir tabloyla dönebiliyorlar çünkü sedef travma ile de tetiklenir bu da daha önce sedef olmayan bölgelerinde yeni sedeflerin oluşmasına neden olabilir. 



Güneş Işınları Sedefe  İyi Geliyor
İklimsel koşullar sınırlı olsa da hastalığı etkiler. Mesela güneş ışınları hastalara iyi geliyor. Güneş ışınları bir radyasyon kaynağı. Bu ışımanın deride aşırı çoğalan hücrelerin çoğalmasını durduracak şekilde bağışıklık sistemini baskılama etkisi vardır. Enfeksiyonlar sedefin şiddetlenmesine neden olabilir. Bazı tansiyon ve romatizma ilaçlarının yanısıra alkol ve sigara kullanımı sedefi arttırır.



Doğru Tedavi İle Hiç Döküntüsüz Bir Hayat Mümkün
Sedef hastaları genellikle toplumdan kaçan, içine kapanık, depresyona çok sık giren bir hasta grubudur. Hastalar "Nasıl olsa sedeflerim geçmeyecek" düşüncesi ile tedaviden uzaklaşır. Sedefin tedavisi mümkün, ancak kronik bir hastalık olduğu için tedavi ömür boyu sürer. Tedaviyi keserseniz mutlaka tekrarlar. Her hastanın hastalık seyri, tipi, yerleşim yeri gibi etkenlere göre tedavisi belirlenir. Hafif sedeflerde düzenli krem tedavisi uygulanabilir, şiddetli sedeflerin sürekli kontrol altında olmaları gerekir, bu hastaların tedavi için hap ya da iğnelere ihtiyaç duyabilir. Doğru tedavi ile sedef deriden tamamen kaybolabilir. Sedefli hastalar hastalıkları ne kadar şiddetli olursa olsun hiç döküntüsüz bir hayat sürdürebilirler. Önemli olan doktorlarının teşhis ve tedavilerine olan güvenlerini kaybetmemeleri ve kendileri için uygun görülen tedaviyi istikrarlı bir şekilde devam ettirmeleridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder