15 Şubat 2012 Çarşamba

Sinsi Hastalık: Koah

Sinsi Hastalık: KoahKronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sigara ve benzeri toksik gazlara karşı akciğerlerde; havayolları, akciğerin destek dokusu, damarlarda meydana gelen inflamatuar bir hastalıktır.






Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sigara ve benzeri toksik gazlara karşı akciğerlerde; havayolları, akciğerin destek dokusu, damarlarda meydana gelen inflamatuar bir hastalıktır. İlerleyicidir ve geri dönüşümsüzdür. Akciğerler dışında kardiyovasküler sistemi, kemikleri (osteoporoz ve osteopeni), kasları etkiler, diyabet, peptik ülser gibi hastalıklarla sıklıkla birlikte izlenir. Sigara ve tütün ürünlerine aktif ve pasif maruz kalma hastalığın en önemli sebebidir. Hastalığın geliştiği kişilerde sigaranın bırakılmasının yanında düzenli ve uygun bir tedavi uygulanması gerekir. Günümüzde kullanılan çok çeşitli ilaçlar hastaların şikayetlerini önler, atakları azaltır, hastalığın ilerlemesini ve ölümleri azaltır. Hastaların yaşam kalitelerini iyileştirir.



Dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı nedir?


Günümüzde KOAH ölüm nedenleri arasında tüm dünyada 4. sırada yer almaktadır. 2020 yılında 3. ölüm nedeni olması beklenmektedir. Avrupa ülkelerinde yılda 200 bin- 300 bin kişinin KOAH nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre ise; KOAH sıklık sırasına göre ölüm nedenleri arasında 3. sıradadır. KOAH kardiyovasküler (koroner arter hastalığı, periferik damar hastalığı ve kalp yetmezliği), diyabet, akciğer ve diğer organ kanserleri ile sıklıkta birliktedir. KOAH olgularının % 25-55 kardiyovasküler hastalıklardan, % 7-15 kanserden, % 4-11 solunum sistemi rahatsızlığından ölmektedir. Kardiyovasküler hastalığı olan olgularda KOAH da varsa KOAH olmayanlara göre 2-5 kat, diyabeti olan özellikle kadın hastalarda KOAH da varsa 2 kat ölme şansızlığı artmaktadır. KOAH sakatlığa ve iş göremezliğe sebep olur.


KOAH 1990 yıllara kadar genellikle yaşlı erkeklerin hastalığı olarak tanımlanıyordu. Ancak 1960-1970’lerde sigara içen kadın sayısında artış ile birlikte 1990’lardan sonra kadınlarda KOAH hastalığına daha sık rastlanmaya başladı. Günümüzde sigara içen ya da bırakmış kadınlarda  KOAH’a erkeklere yakın prevelansta rastlanmaktadır. Ancak kadınlarda KOAH daha kötü seyretmektedir ancak bunun nedenleri bilinmemektedir.


KOAH hastalığının nedeni nedir?


KOAH hastalığının en önemli nedeni sigara ve sigara ürünlerinin kullanılmasıdır. Bunun dışında ev içi (iyi havalanmayan mekanlarda odun ve kömürün ısınma ve yemek pişirmede kullanılması, tezek yakımı) ve ev dışı ortam hava kirliliği (kentsel hava kirliliği) çok önemlidir. Çocukluk çağı infeksiyon hastalıkları, sosyo-ekonomik koşullar, beslenme de KOAH’ ın sebepleri arasında sayılmaktadır.


KOAH hastalığı hangi şikayetlere sebep olur?


Sigara dumanı havayollarında, akciğerin destek dokusunda ve damarlarında inflamasyona (mikropların sebep olmadığı iltihap) sebep olur. İlk olarak havayolları etkilenir. Havayollarının iç yüzünü döşeyen, koruyucu ve salgı yapıcı tabaka etkilendiğinden,  hastalarda  öksürük ve yapışkan genellikle beyaz renkli, çıkarılması zor balgam yakınması görülür. Hastalarımızın çoğu bu dönemde yakınmalarının sigaradan olduğunu bilmelerine rağmen doktora başvurmaz ve sigarayı bırakmazlar. Bu balgamı “sigara balgamı” olarak değerlendirirler.


Hastaları doktora gitmeye zorlayan yakınma nefes darlığıdır. Nefes darlığı önceleri yokuş çıkma, ağır yük taşıma gibi ağır efor gerektiren aktivitelerde olur. Hastalarımız genelde bu yakınmaların olduğu dönemde 45-55 yaşlarındadır, yakınmalarını yaşlanmaya bağlar ve  doktora gitmezler. Hastalık ilerledikçe nefes darlığı yakınması daha küçük eforlarla gelmeye başlar, ileri evrede ise istirahatta de olur. Genel olarak hasta başvuruları bu dönemdedir. Sıklıkla hastalar KOAH’ın bu ilerlemiş döneminde doktora başvururlar.


KOAH ataklarla seyreder. Ataklarda, öksürük balgam çıkarma ve nefes darlığı artar. Balgam sarı-yeşil renkli olur ve miktarı artar. Bazı hastalar doktora  ilk kez atakla baş vurur.


Bu temel yakınmalara ilaveten balgamda kan olabilir; bu yakınma hastalığın kendisine ait olduğu gibi sigara içimine bağlı gelişen akciğer kanserinden de kaynaklanabilir.


KOAH hastalığına nasıl tanı konabilir?


Uzun süreli öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı yakınmaları olan hastalara SPİROMETRİK tetkik yapılarak tanı konur. Hipertansiyon tanısı için tansiyon aleti, şeker hastalığı tanısı için kan şekeri ölçümü gerektiği gibi, KOAH hastalığında da havayollarındaki darlığının saptanması, daralan havayollarında hava akımının kısıtlanmasının gösterilmesi gereklidir. Spirometrik ölçümler hastaların derin zorlu bir nefes verme eylemi esnasında bir akım ölçer yardımıyla akım hızı ölçülür ve ölçüm yapılan hasta için yaş, boy ve cinsiyeti dikkate alınarak olması gereken beklenen değer ile karşılaştırılır. Sigara içme oranı yüksek olan ülkemizde doktor tanılı KOAH oranı % 10 civarındadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri de birinci ve ikinci basamak sağlık merkezlerinde spirometre cihazının yaygın olarak kullanılmamasıdır.


Sigara içen veya bırakmış yukarıdaki yakınmaları olsun veya olmasın hastalarda akım kısıtlanmasının saptanması ve bu akım kısıtlanmasının bronş genişletici ilaçlarla da düzelmemesi KOAH tanısı koydurur. Yukarıdaki yakınmaları olan hastalarda astım, bronşektazi, kalp yetersizliğinden şüpheleniliyorsa; akciğer grafisi, EKG, ekokardiografi, kan testleri, balgam muayeneleri gibi daha ileri tetkikler yapılır.


KOAH nasıl tedavi edilir?


Hastanın düzenli hekim takibinde olması, kontrollere düzenli gitmesi ve bu tedaviyi düzenli sürdürmesi çok önemlidir. KOAH hastalığının seyrini olumlu etkiler.


KOAH hastaları için en önemli tedavi SİGARANIN bırakılmasıdır. Sigarayı kişi kendi iradesi ile de bırakabilir. Ancak sabah uyandığında ilk 30 dakika içinde sigara yakıyorsa ve sigara içmek için uyanıyorsa bu kişiler sigara bağımlısı olabilirler, sigarayı bırakmak için doktor desteğine ihtiyaç duyarlar. Nikotin bantları, nikotin sakızları ve  ilaçlar sigara bırakmayı kolaylaştırır.


KOAH olgularının büyük bir kısmı sık atak geçirirler; ataklarda hastanın yakınmaları (öksürük, nefes darlığı artar, balgam sarı-yeşil renkli hale gelir) artar, kullandıkları ilaçlar yetersiz kalır.  Çoğu hastamız bu dönemde hastaneye yatırılarak tedaviyi gerektirir. Atak nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların % 10’u hastanede yatarken, % 30’u ise, 1 yıl içinde kaybedilir. Bu nedenle atakların önlenmesi çok önemlidir. Atakların en önemli nedeni infeksiyonlardır. Bu nedenle, hastalarımıza her yıl grip aşısı ve eğer 65 yaş üzerinde ise, 5 yılda bir pnömokok aşısı yapılmalıdır. İleri evre KOAH’lı hastalarımıza 65 yaşından küçük olsalar dahi pnömokok aşısı yapılmalıdır.


Hastalarımız hastalıkları, sigaranın zararları konusunda bilgilendirilmelidir. Düzenli ilaç kullanımının önemi konusunda hasta ve hasta yakınları uyarılmalıdır. Atak yakınmaları hasta ve hasta yakınlarına anlatılmalı ve ne zaman doktora başvurmaları gerektiği anlatılmalıdır. KOAH hastaları ilaçlarını özel cihazlarla ve solunum yolu (inhalasyon cihazları) ile kullanmaktadırlar. Hastalarımıza bu cihazların nasıl kullanılacağı ve nasıl temizleneceği anlatılmalıdır.


KOAH’ın ilerleyen döneminde kaslarda kayıplar olmakta ve hastalarımız zayıflamaktadır. Bu anlamda hastaların beslenmeleri de düzenlenmelidir. Buna ek olarak, hastalara solunum egzersizleri öğretilmeli ve hastalar doktorun önerdiği şekilde düzenli olarak egzersiz yapmaları konusunda yönlendirilmelidirler. KOAH tanısı koyarken kullandığımız spirometre cihazı hastalığın şiddeti ve bu doğrultuda tedavi seçiminde de bilgi verir. Hava akım kısıtlanması olan hafif KOAH’lı hastalarda yakınmaları gidermek için, ihtiyaç duyduklarında kullanılmak üzere kısa süreli etkili nefes açıcı (bronkodilatör) ilaçlar verilir. Orta, ağır ve çok ağır KOAH hastalarına uzun etkili nefes açıcılar (bronkodilatörler) tek başlarına veya diğer nefes açıcılarla (bronkodilatörlerle) kombine edilerek verilir. Nefes açıcılar (Bronkodilatörler) hastaların yakınmalarını ve atakları azaltır, yaşam kalitesini iyileştirir, hastaların efora tahammülleri arttırır, akım hızlarını (tanı koymada kullandığımız spirometre hastalarımızın takibinde de gereklidir) arttırır.Nefes açıcı ilaçlar (Bronkodilatörler) ne yazık ki ölümü azaltmazlar.


Ağır, çok ağır veya atakların sık olduğu hastalarda nefes açıcı  (bronkodilatör) ilaçlara, yine solunum yoluyla alınan inflamasyonu önleyici ilaçlar (inhaler kortikosteroidler) eklenir. Nefes açıcı ilaçlar (Bronkodilatör (uzun etkili beta agonist)) ve yine solunum yoluyla alınan inflamasyonu önleyici ilaçların (inhaler kortikosteroid kombinasyonu yakınmaları, atakları, yaşam kalitesini, akciğer fonksiyonlarını tek başına bronkodilatör kullanımından daha iyi kontrol eder. Ölümü azaltır.


KOAH hastalarında en önemli ölüm nedenleri koroner kalp hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, akciğer  ve diğer organ kanserleri ve solunum yetmezliğidir. Solunum yoluyla alınan inflamasyonu önleyici ilaçlar (İnhaler kortikosteroid) ile birlikte kullanılan nefes açıcı ilaçlar (uzun etkili beta agonist) kardiyovasküler ve koroner kalp hastalığı nedeniyle ölümleri de azaltmaktadır.


Doktor tanılı KOAH hastalarını erken dönemde saptamak ve tedavi etmek için 1. ve 2. basamak tedavi kurumlarında spirometre kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.


Hasta ve ailesinin eğitilmesi için toplantılar düzenlenmelidir.


Hastalar ve yakınları ilaç uygulaması için kullanılan cihazlar ve solunum egzersizleri hakkında bilgilendirilmelidirler.


İleri evre KOAH hastalarında solunum yetersizliği gelişir. Bu hastaların evde sürekli oksijen ihtiyacı oksijen tüpleri, oksijen konsantratörleri ile karşılanır. Bazı hastalarımızda havayolları aşırı daralmış, solunum kasları ileri derecede zayıflamıştır. Bu tür hastalara solunum işlevinin sürdürülmesine destek olmak için özel cihazlar verilmesi gerekmektedir. Bu hastaların yakından takibi, cihazların etkin kullanılıp kullanılmadığının izlenmesi için ulusal bir organizasyon kurulmasına ihtiyaç vardır. Hasta dışında hasta yakını ve tüm toplumu ilgilendiren bir sağlık sorunu olması nedeniyle, ülkemizde kronik hastalıklarla yaygın mücadele başlıklarından biri de KOAH olmalıdır. Tüm sağlık örgütlerinin işbirliği bu mücadeledeki başarıyı artıracaktır.


KOAH hastalığından korunma nasıl olmalıdır?


Sigara  üretimi, içimi yasaklanmalıdır. Sigaraya başlama yaşı 12 civarındadır. Bu nedenle sigara içme merakı uyandıracak yazılı ve görsel materyal kullanmaktan kaçınılmalı, özellikle çocukların görsel medyayı izlediği zaman diliminde, reklamlarda buna özen gösterilmelidir.


Sigaranın zararları konusunda halk aydınlatılmalıdır. Bu konuda görsel ve yazılı medyadan yaygın olarak yararlanılmalı, iş birliği yapılmalıdır. Sigarasız ortamlar yaygınlaştırılmalı bu konuda bilinç oluşturulmalıdır. Özellikle sigara endüstrisinin gizli reklamlarına, farklı amaçlarına katkıda bulunmamaya özen gösterilmelidir.


Halk sağlığı saha çalışmaları ile risk faktörlerine maruz kalanlar  taranmalıdır. Hastalık konusunda toplum aydınlatılmalıdır.


Kentlerde belediyeler dış ortam kirliliği konusunda duyarlı olmalıdır. Kaliteli ev ve işyerlerinde kaliteli yakıt kullanımı (doğal gaz yaygınlaştırılmalı) konusunda ve araçlarda egzoz kontrolleri konusunda çok dikkatli olunmalı, hava durumu yayınlarında dış ortam kirliliği konusunda bilgi verilmeli, KOAH ile ilgili uyarı yapılmalıdır.


Asbest  ile ilgili çalışma ortamlarında uygun maskeler kullanılmalı ve ortamdaki lif yoğunluğu yakından izlenmelidir.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder