15 Şubat 2012 Çarşamba

Sizin Gezegende Aşk Yoksa Suçlu Kim?

Nesrin Gökpınar“Korkuyorsan, hayatı sadece seyredersin.’’ Demiş ünlü ressam Modigliani. Siz ne dersiniz? Hayatınıza aşkı çağıracak kadar cesur musunuz?



Nesrin Gökpınar
Bireysel ve Kurumsal Yaşam Koçu





Herkes hayatında kendini aşkın kollarına bırakıp mutlu bir hayat sürmek istiyor. Şanslı olanlar mı aşkı buluyor, yoksa şanslarını kendileri mi yaratıyor? Peki, siz hangisini yapıyorsunuz?


İnsan Öyle Aşık Olmalı ki Sırılsıklam Dedikleri Cinsten!
Birbirinizin gözlerine baktığınızda aynı dili konuştuğunuzu bilirsiniz. Artık kafanızdaki soru işaretinin çengeli kalkmalı ortadan. Bunlar aşkın ilk evresi, en güzel cilvesi. Aşkınız sizin için sanat tarihinde birçok yapıta ilham olacakmış gibi hissedersiniz. İçinizde kopan fırtınaların tarifi yoktur. Hayatınızda birçok şeye bağlılığınız olabilir ama aşkın bağlılığı apayrı bir yerdedir. Aşkın bağlanma biçimleri başka şeylere benzemez. Öyle bir ilmik atar ki kalbinize çözülmesi yılan hikayesine dönüşür. Bağlıdır eliniz, kolunuz, kalbiniz! Hayatınızdaki belirleyici kelimeler bir anda değişmiştir.  İşte tam bu sırada bağlılıklarınız aynı zamanda tutkuya dönüşmüştür. Tek kişilik yalnızlık, yerini iki kişilik yalnızlığa bırakmıştır.



Tutkularınız Karşılıksızsa Aldatma Kaçınılmaz Olur!
İnsanlar birçok şeye tutkuyla bağlanabilir. Sigaraya, alkole, işe, derin sevgi duyduğu yakınlarına, karşı cinse, hemcinse… Tutkuyla bağlanılan şeylerin temelde örtüştüğü bazı ortak özellikler vardır. Bir yere veya şeye ait olma arzusu, takıntılar, kendiyle özdeşleştirme, kafasında idealleştirme, hatta bağlılığın vermiş olduğu acıdan bile haz alma. Söz konusu aşk olunca, ‘’Ne oluyor bana böyle!’’ diyebilirsiniz? İstem dışıdır ve temelinde korkular vardır. Nedir bu korkular? Kaybetme, terk edilme hatta yaşadığı duyguların derinliğine göre kendine zarar vermeye kadar gidilebilir. Aşk, sizi tehdit etmeye başlamıştır.


Kaçan Kovalanır Mı?
Evet, çünkü karşılık bulamamak aşkı güçlendirir. Durum böyle olunca hayal kırıklığına uğramaya ve aşık olunan kişiye karşı gerçek dışı idealleştirmelere çok sık rastlanmaktadır. Bilirsiniz ki kendinizi değiştirebilir, fakat karşınızdakini asla değiştiremezsiniz. Aşkın o tozpembe bulutları yerini, içi duygu yüklü bulutlara bırakmıştır. İşte tam bu sırada aşkın sınırlarını çizme vaktinin geldiğine kendinizi inandırmalısınız.


Aşkın hayatımızda zannedildiğinden daha fazla yer kapladığını ve onunla aramızda sorun varsa bunun hayatımızı tamamen etkilendiğini belirterek, “nasıl olsa düzelir” mantığıyla aslında pek çok şeyin daha da kötüye gideceğini bilmeniz gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder