15 Şubat 2012 Çarşamba

Böbrek Taşlarınızdan Kurtulmanız Çok Kolay

Artık Böbrek Taşlarınızdan Kurtulmanız Çok Kolay, taş, böbrek, böbrek taşı, idrar yolları, kalsiyum oksalat, kalsiyum fosfat, ürik asit, kolik renal, idrarda kanama, sistit, aybars alemdaroğluTıbbın gelişmesi ve yeni teknolojik olanakların insanlık hizmetine sunulmasıyla günümüzde böbrek ve idrar yolları taşlarının büyük çoğunluğu etkin olarak tedavi edilebilmektedir.


Op. Dr. Aybars ALEMDAROĞLU
Üroloji Uzmanı





Erkeklerin yüzde 12’si , kadınların yüzde 5’i hayatlarının bir döneminde idrar yolları taş hastalığı ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu hastaların çoğunda tıbbı tedavi ile taştan kurtulsalar bile hayatlarının sonraki dönemlerinde de taş gelişme olasılığı yüksek olduğundan hastalık kronik bir hal alır.


Böbrekler kanı temizleyen, faydalı maddeleri tekrar vücuda geri alan, zararlı maddelerin ise idrarla atılımını sağlayan filtre organlarıdır. Taşlar, çeşitli mineraller ve başka maddelerin böbrekte toplanıp, katı parçacıklar halinde çökmesi sonucu oluşur. Normal böbrek fizyolojisinde bu çökmeyi engelleyen mekanizmalar vardır. Bu koruyucu mekanizma etkisini kaybederse taş oluşumuna zemin hazırlanır. Taş yer değiştirerek ve idrar kanalında aşağıya hareket ederek vücuttan atılır. Ancak idrar kanalının herhangi bir seviyesinde takılırsa şikayetlere yol açar.


İdrar yolu enfeksiyonun etkisi
Kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfat taşları en sık görülenlerdir (Tüm taşların yüzde 80’i). Herhangi bir nedenle kalsiyum ve diğer minerallerin idrardaki konsantrasyonu arttığında önce kristal oluşumu sonrasında küçük taşlar meydana gelir. Özellikle kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu sonucu amonyum magnezyum fosfat taşları oluşabilir. Ürik asidin vücutta biriktiği bir hastalık olan gut hastalığında ürik asit taşları görülür. Sistin taşları ise genetik bir hastalık sonucu sistin aminoasidinin böbrekte aşırı birikmesiyle olur. Taş oluşumuna etkili risk faktörleri hastalığa yakalanma olasılığını arttırır ve bunlar şöyle sıralanabilir:
1) Genetik yatkınlık: Taş hastalığı olan kişilerin ailelerinde yüksek oranda (yüzde 10- 40) idrar yolu taş öyküsü vardır.
2) Yaş ve cinsiyet: Taş hastalığı yirmili yaşlarda başlar ve erkeklerde daha fazladır.
3) Coğrafi durum ve etnik yapı: Dağlık ve tropikal bölgelerde daha sıktır. Kafkas ırklarında sıktır. Anadolu’da diğer coğrafyalara göre yoğun görülmektedir.
4) İklim: Taş oluşumu yaz aylarında daha sık olmaktadır.
5) Kişi: Hayat tarzı ve beslenme ile ilgili faktörler, aşırı kilo, uzun dönem hareketsiz kalmak, az su içmek, yüksek doz kalsiyum ve D vitamini alımı taşa neden olur.
6) Tıbbı durum: idrar yolu enfeksiyonu, böbrek taşı öyküsü, gut hastalığı, crohn hastalığı, böbrek hastalıkları, aşırı aktif paratiroit bezi, bazı kanser türleri ve bazı ilaç alımları (antiasitler, diüretikler, steroitler ve kemoterapi ilaçları) taş oluşum riskini arttırabilmektedir.
İdrar yolları taşlarının klinik belirtileri


Böbrekte oluşmuş taşlar başlangıçta uzun süre sessiz kalabilir ancak hareket edip böbrek kanal ağzını tıkadığında veya idrar yoluna düştüğünde  “Kolik Renal“ dediğimiz şiddetli bir yan ağrısıyla kendini belli eder. Ağrı kasıklara vurabilir ve genellikle kusma ve bulantı ile beraberdir.Taş idrar yolunda tahrişe yol açarsa idrarda kanama olabilir. Bazen tam tıkama yapmamışsa, idrar akışına izin veren taşlar daha hafif olan künt ağrılara yol açar. Bazen de sağ tarafta apandisit ağrısı ile karıştırılabilen ağrılara yol açabilir. Enfeksiyon ile beraber olan taşlarda ateş klinik tabloya eşlik edecektir.
Böbrek ve idrar yolları taşlarının tanısı
1- Direkt üriner sistem grafisi ile taşın yeri saptanabilir. Ultrasongrafi ile böbrek ve mesanede taş olup olmadığı anlaşılabildiği gibi özellikle üreter alt ucu taşları tespit edilebilir. Ayrıca ultrasonda, böbrekte şişme (hidronefroz) ve böbrek parenkim kalınlığı değerlendirilerek tedavideki aciliyet anlaşılır.
2 -Intravenöz piyelografı ( I.V.P); Bu testte ven (toplar damar içine), radyoopak madde denilen böbrek tarafından süzülen ve röntgen filminde böbreği ve idrar yollarını görmemizi sağlayan ilaç verilir. I.V.P’de böbreklerin çalışma durumu, taşın tam yeri, tıkama yapıp yapmadığı anlaşılır. Kolik renal tarzı ağrılı böbrek durumunda IVP çekilmemelidir. Akut ağrılı dönemde böbrek çalışmıyormuş gibi yanlış izlenim verebilir. Ayrıca taşlarının  yüzde10’u non-opak denilen röntgen filminde görülmeyen cinstendir.
3- Bazı durumlarda bilgisayarlı tomografiden yararlanılır.


Tedavi yöntemleri
Taşın yeri, büyüklüğü, böbrek fonksiyonlarında gecikme yapıp yapmadığı önemlidir. Duruma göre tedavi seçeneklerine karar verilir.
1-İzlem: 5 mm ve küçük taşlar genellikle kendiliğinden düşeceği için takip edilirler. Ancak idrar kanalına düşmüş ve tıkama yaparak böbrek fonksiyonlarını bozmuş ve böbrekte şişmeye (hidronefroza) yol açan taşlarda daha etkin tedavilere geçilir.
2-ESWL (Dışarıdan ses dalgaları ile kırma): Böbrekte olan ve 2-2,5 cm’ye kadar olan taşlarda ve üreter üst kısım taşlarında etkilidir.
3- Perkutan nefrolitotomi: Anestezi altında hastanın arka yan tarafından böbrek içine iletilen endoskoplarla taşların alınmasıdır.
4- Açık cerrahi girişimler
5-URS (üreterorenoskopi): İdrar torbası ile alt üreter taşlarının tedavisinde çok etkin bir yöntemdir. URS yönteminde çok ince optik aletlerle önce idrar torbasına girilir. Daha sonra böbrekle mesane arasında dar bir kanal olan üretere direkt görüş altında girilir. Özellikle mesaneye yakın üreter alt ucu taşlarına kolaylıkla ulaşılır. Taş özel penslerle yada taş kırma aletiyle (pnomatik litotriptör) parçalanarak alınır. Mesane taşları da endoskopik yöntemlerle parçalanıp, alınabilmektedir.
  


  


 


 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder