15 Şubat 2012 Çarşamba

Çocuklarda Artan Hapşırık Alerji Olabilir

Çocuklarda Artan Hapşırık Alerji OlabilirHavaların soğumasıyla birlikte artış gösteren solunum yolu enfeksiyonlarından en çok etkilenen grup astımlı çocuklardır. Astımı olan çocukların solunum yollarının diğer çocuklara nazaran daha hassas olması kolay hastalanmalarına neden olur.


Prof. Reha Cengizlier





Solunum yolu enfeksiyonları da astımın kötüleşerek daha sık atak geçirilmesine yol açar. Zamanla kalıcı hasar gelişmesi riski yükselir. Bu bir kısırdöngü halindedir. Her iki hastalık birbirini olumsuz etkiler ve olumsuz gelişmelere neden olur.


Havaların soğumasıyla birlikte kapalı yerlerde daha çok vakit geçirilmeye başlanması, bu ortamlarda daha kolay bulaşan solunum yolu enfeksiyonlarını tetikler. Özellikle de hapşıran, burnu akan ve nefes almakta güçlük çeken çocuklara daha sık rastlanır.


Olumsuz etkiye katkıda bulunan faktörler:


Soğuk hava:


Solunum yolu enfeksiyonları soğuk havada daha rahat bulaşır. Bunda kapalı mekânlarda, daha yakın temas ortamlarında bulunmanın da rolü vardır. Ayrıca vücut direncinin düşmesi katkıda bulunan bir diğer faktördür.



Kapalı mekânlarda bulunma: öksürüp aksıran hastaların havaya yaydığı damlacıklar içindeki mikroplar, solunum yolu ile başka insanlara hastalık bulaştırır. Kalabalık alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro gibi toplu alanlar, bulaşma için uygun ortamlardır. Okullar ve kreşler de önemlidir. Bazı ailelerin bırakacak kimse olmadığı, zaman ayıramadığı, işten izin alamadığı vb. durumlarda hasta çocuklarını okula göndermesi, hem çocuğun daha da hasta olmasına, hem de diğer çocuklara hastalık bulaşmasına neden olur.


Ev içi alerjenler: Kış aylarında astım ataklarının artmasından en çok sorumlu olan gruptur. Özellikle ev toz akarı alerjisi, küf alerjisi, hayvan tüy ve deri döküntüsü alerjisi olan çocuklar bu durumdan etkilenir. Kapalı mekânlarda yaşayınca, bu alerjenlerle daha çok, daha yakın ve daha uzun süreli temas, alerjinin alevlenerek astım krizi yaşanmasına yol açar. Ev tozu akar böcekleri toz büyüklüğünde olup yün eşyalar, halı tüyleri gibi ortamlarda yaşar. Havanın neminden sularını içerler. Saçlı deriden dökülen kepek ve deriden de benzer döküntüleri devamlı olarak saçar. Kış nedeniyle evler ısıtılınca bu akarların yaşayıp çoğalması için en uygun ortam hazırlanmış olur.


Çocuğun yattığı odada yapılacak düzenlemeler sayesinde ev akarlarıyla ilgili önemli bir adım veya büyük oranda azaltma yapılabilir. Çünkü çocuğun uyku sırasında günün en az üçte birini geçirdiği bir ortamı düzenlemek, önemli bir korunma faktörüdür. Yatak odasında yün, kuştüyü, toz tutacak kalabalık eşya bulundurmamak; yer için tüysüz sergi kullanmak en basit önlemlerdir. Ayrıca çocuk yokken temizleme, ıslak bezle odanın tozunu almak ve içi doldurulmuş oyuncaklarla yakın teması önlemek gerekir.


Çocuğun odasına ev hayvanı girmemeli


Ev hayvanları ve küfler de alerjileri arttırır. Evcil hayvanlarla kış aylarında temas arttığı için bu hayvanların deri ve tüy döküntüleri, tüylerini temizleme için yalamaları; salya ve tükürük parçalarının buharlaşıp havaya karışması alerjiyi azdırır. Çocuğun yatak odasına bu evcil hayvanların girmemelerini sağlamak, kısmen yararlı olabilir.


Banyolar küfün yoğun olduğu bölgelerdir. En temiz banyo duvarlarında bile bir miktar küf bulunur. Banyo sırasında sıcak su buharı bu duvardaki küfün havaya dağılmasına yol açar. Nefes yolu ile de vücuda girer. Alerjisi olan çocuklar banyo kuruyken ilk girip fazla oyalanmadan yıkanıp çıkarılmalıdır. Genellikle annelerin şikâyeti, çocuğu ne zaman banyo yaptırsa hastalandığı şeklindedir.


Kış aylarında astımın kolay geçmesinde en önemli konulardan birisi de tedavinin düzenlenmesidir. Çocuğun şikâyeti olmasa bile izlendiği sağlık biriminde kontrole götürülmesi, muayene ve gerekiyorsa tetkik yapılması, tedavisinin kış şartlarına göre düzenlenmesi gerekir. Tabii verilen tedaviye tam uyum, şikâyet oluşursa hemen doktora başvurmak da önemlidir.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder